
St. George Latin kilisesi muhteşem güzellikte yüksek pencereleri ve eşsiz tasarımı ile günümüze sağlam şekilde ulaşmasını en çok isteyeceğimiz yapılar arasındadır. Ne var ki yapının yalnızca iki duvarı yaşadığımız çağa kadar ayakta kalabilmiştir. Yine de kilise erken dönem Gotik mimarinin Kıbrıs’taki temsilcisi olarak trajik sonuna rağmen kültürel değeri oldukça yüksek bir yapıdır.
St. George Latin Kilisesi’nin Tarihi
Kilisenin yapım ve tamamlanma tarihi tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte yapının mimari özelliklerine bakıldığında 13. Yüzyılın ortalarında inşa edildiği düşünülmektedir. Bu da yapıyı Lüzinyan dönemine atfetmektedir. Her ne kadar bu kutsal mekânının yapılış tarihi bilinmese de ne zaman ve nasıl yıkıldığı çok iyi bilinmektedir.
Oldukça yüksek bir yapı olan St. George Latin Kilisesi, henüz şehir surları inşa edilmeden önce savunma kuleleri ile birlikte inşa edilmiştir. Böylece şehrin savunmasında da kilit noktalardan biri olmuştur. Bu özelliği yıllar sonra Osmanlı’nın adayı fethettiği 1571 yılına gelindiğinde kilisenin yıkılışına sebep olmuştur. Surlar üzerinde kolayca görülebilen yapı kuşatma sırasında topçu ateşinin açık hedefi haline gelmiş ve çok büyük hasara uğramıştır.
St. George Latin Kilisesi Nerede?
Tarihi Lüzinyan ibadethanesinin kalıntıları, Kuzey Kıbrıs’ın Gazimağusa şehrindedir. Mağusa’da Kaleiçi olarak adlandırılan bölgede, Yeşil Deniz Caddesi üzerinde, Othello Kalesi’ne oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Gazimağusa’da gezilecek yerlerin büyük bir kısmı Kaleiçi bölgesinde bulunmaktadır.
Paris’in ünlü Sainte-Chapelle’i ile benzerlikler taşıyan St. George Latin Kilisesi’ni inceledikten sonra isterseniz Lala Mustafa Paşa Camii, Namık Kemal Zindanı, İkiz Kiliseler ve Cümbez Ağacı gibi diğer önemli tarihi konumları da yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.
Kilise bir açık hava müzesi durumundadır ve herhangi bir giriş ücreti veya ziyaret saati bulunmamaktadır.